26 Temmuz 2009 Pazar
çıktığımızda herkes daha bir emindi gecenin bittiğinden..çünkü saat onbire geliyordu..ama öylemi oldu ,hayır! güzel insan melek hocamız(kendisi emekli tercümandır) hadi kızlar gelin çorbacıya gidelim,mis gibi bir paça çorbası içireyim size dedi..ık mık yollara dştk yine..paça çorbası içildi ve sütlaçlar yenildi...tabi çıktığımızda gece bitmişti..
acaba? hayır tabiki arabada tekrar karar değiştirildi..aramızdan bir arkadaşın samsuna tayini çıktığı için kıramadık,ve bu gece eğlenelim sabaha kadar mantığıyla melek hocanın evine gittik..saat onikiye geliyor..
çaylar kahveler içildi,nikotin komasına girildi..,sohbetler,gülme krizleri,ağlamalar,evin kedisiyle kömşe kapmacalar(zira hayvancağız çok korkaktı,o korkup tıslayınca kaça kaça bi hal oldum evin içinde ondan)...her neyse sabah ezanına doğru resmen kaburgalarıma ağrı girecek şekilde bir glme krizi eşliğinde alınan kınalar ellere teberrken yakıldı...
sonra balkona çıkıldı,hiç uyumaksızın saat sekize kadar muhabbet edildi...izmirler,foçalar,bodrumlar anlatıldı..kedi dahi yanımızda uyuya kaldı..bir sabah kahvesi de içicince uykumuz geldi! :) melek hocamın yazmaya başladığı romanın eskizlerini ardındanda oğlunun yazmış olduğu kitabı harun öncü-kusurlu adamlar üzerine yanılsama notları)okuyarak uykuya dalındı..
kalktığımızda saat ona geliyordu..nefis bir kahvaltının ardından evlere dağıldık..harikaydı...işte hocamın oğlunun kitabı ve ikizlerin kına merakının sonu....
not:resimler yinr kötü,cepten çekildi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
ben begendım valla kınaları :)
bende kokusunu çok seviyorum,sadece avucumun içine yaktım:)
yaaa ben nerdeydimmm patiş bile serüvenin içindeymış :((
Yorum Gönder