ÜZGÜNÜM AMA...

Üzgünüm ama, yılbaşı için içten dileklerim yok ceplerimde 10 senedir,o yüzden ister kutlayın,ister benim gibi protesto olsun diye her yılbaşında saat sekizde yatın,ister az daha Avrupalı olacam diye orda burda boynunuzda sünnet süsleriyle yırtınıp depreşin..Şahsen bu bir bakış açısı;ben isterdim ki yılbaşlarında yaslar tutulsun,herkes evine kapansın, o gün telefon ,televizyon köşesinde beklesin,hindilere rahat verilsin..Niye mi? Çünkü bir kere yalnızca ve yalnızca bir kere verilen ömründen bir sene daha gitti,toprakla kavuşmana engel bir yıl daha eksildi,sağlığın bir önceki yıla göre asla daha iyi olmayacak keza gücün,kuvvetin gençliğin..Bunun yanında yapılanların kıymeti günbegün azalacak;çünkü hiçbirşey gençlikte yapılan kadar değerli değil...Hal böyleyken ne diye bu eğlenceler,sapıtmalar..Bu hızlı gidiş tek bir yere götürür adamı çünkü;kabire...Ha diyorsaniz ki "biz sadece yeni bir yılın başlangıcını kutluyoruz,dini bir ritüel olarak bakmıyoruz olaya" falan da filan da...Yeni bir yıl kavramın nedir senin mantığında? Ocak ayının biri!.Unutmayalım; her sabah bir şans daha verilmiş olarak uyanıyoruz ! O zaman ya topyekün kutlayın şu veledü yada bırakın zihniniz ne kapılar açacak gece...Şimdi ister yılbaşında şuurunuzu koyun doldurulmuş hindinin içine ,isterseniz ihya edin düşünce denizinde...