28 Kasım 2010 Pazar

saç muhabbeti:)

saç muhabbeti:)))
Aynı konunun 3 versiyonu...
1- Kadin/Erkek
2- Kadin/Kadin
3- Erkek/Erkek

......1.Versiyon Kadin / Erkek: Bir erkegin hayati nasil karartilir?

Kadin: Saçimi kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadin: Ama kiyamiyorum.
Erkek: Öyleyse kestirme.
Kadin: Canim degisiklik istiyor...
Erkek: O halde kestir.
Kadin: Bana akil vermeyi birak, delilere verir gibi.
Erkek: Eger nasil hosuma gittigini bilmekistiyorsan, sana derimki uzun saçli. Bunu biliyorsun.
Kadin: Beni tanidiginda kisaydi.
Erkek: Ve sana tam olarak ne dedigimi hatirliyorum: 'Ne güzel olurdun uzun saçla'.
Kadin: Ama herkes kesmemi söylüyor.
Erkek: Bu durumda kuaföre git ve birak uyuyayim lütfen. Bunu senden Allah rizasi için istiyorum.
Kadin: Peki nasil kestireyim? Kat kat mi yoksa perçemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadin: Bana yakisacagini sanmiyorum, çünkü saçim çok düz.
Erkek: Birak perçemli olsun.
Kadin: Çok yorucu.
Erkek: Yordugu zaman tekrar kestirirsin.
Kadin: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
Kadin: Bana güzelim deme!!!!!!!
Erkek:?!?!?!?!!

2.Versiyon Kadin / Kadin:

1.Kadin: Ah sekerim saçini mi kestirdin? Ne kadar güzel olmussun!!!
2.Kadin: Ay sahi mi söylüyorsun? Ben pek emin olamiyorum. Ay çok mu kisa oldu acaba...??
1.Kadin: Amaaan ne alakasi var. Benim yüzüm bu kadar genis olmasa ayni kesimi bende denerdim. Benim su saçim klasik oldu artik, yeni bir modele hiç cesaret edemiyorum.
2.Kadin: Ay yapma Allah askina nesi varmis yüzünün.... Bak söyle suralarindan kat verdirsen, harika olur!! Benim de boynum uzun olmasa ayni seninki gibi bir model yaptirirdim.
1.Kadin: Ah sekerim sende bir alemsin. Keske benimde boynum seninki gibi olsa. En azindan su çökük omuzlarimin dikkat çekmesini engellemis olurdum.
2.Kadin: Ayol sen ne diyorsun?.. Senin gibi omuzlari olsun isteyen bir sürü kiz var... Giydigin her sey sana öyle yakisiyor ki.. Birde benim su kisa kollarima bak. Omuzlarim seninkiler gibi olsaydi, giydigim bluzlar üstümde emanet gibi durur muydu? Vir vir vir, dirdirdir...

3.Versiyon Erkek / Erkek:

1.Adam: Saçini mi kestirdin?
2.Adam: Evet
1.Adam: Sihhatler olsun abi!..
2.Adam: Sagol...
Olay budur !

27 Kasım 2010 Cumartesi

aile kime denir?:)

 Yemek koyulurken,"Bu kadar yeter." dedikten sonra mutlaka bir kaşık daha yemek koyan kişiye 'anne' denir.Tartışma bitse bile söylenmeye devam eden canlıya anne,tartışma anında sırları dökene kardeş,tartışmayıp bağırana baba denir..:)

 

23 Kasım 2010 Salı

arkanızdan neler mi konuşuluyor...

arkanızdan neler konuşulduğunu merak ediyorsanız,buyrun...
bunlarda bana çıkan sonuç...:)))
"Pinti
Sizin zora gelemediğinizi, kolay işlerin peşine düştüğünüzü, biraz zorlanmaya başladığınızda ise ortadan kaybolduğunuzu söylüyorlar. Mücadeleci bir kişiliğiniz yok. Hele önünüzde buna değeceğini düşündüğünüz bir durum belirmemişse, kılınızı kıpırdatmıyorsunuz. Bugünden yarına değerini kaybedecek dünyevi ya da idealist düşünceler çok umurunuzda değil. Kimseyi kendiniz gibi düşünmeye zorlamıyor, ama kolay kolay düşüncelerinizden de vazgeçmiyorsunuz. Bu inatçı rahat düşkünlüğü haliyle konuşuluyor biraz. Ama siz rahatınızı bozmuyorsunuz. Gerek de varmış gibi görünmüyor zaten. "

annem ve öğretmenler günü...

insanın ilk mürşidi annesi olması vede annem inde benim gibi okul öncesi öğretmeni olması hasebiyle duygulandım yine..bu arada kayınvalidemi atlamamalıyım,nitekimsınıf öğretmenidir..:) son olarak biraz edebiyat parçalamak gerekirse..;
Öğrencilerin bilmeleri gerektiğinden daha çok şey bilmeyen bir öğretmenden daha korkunç hiçbir şey olamaz ...Goethe
tüm meslektaşlarımın öğretmenler gününü kutlarım...(anneme ve kayınvalidemede sevgiler:)

15 Kasım 2010 Pazartesi

yorumsuz..

Akşam
annemle
babam televizyon
seyrediyorlardı. Annem, 'Geç oldu', 'zaten yorgun......um, ben

yatıyorum.'
dedi.
Annem kalktı, mutfağa gitti.


Çerez-meyve tabaklarını
çalkaladı
kaldırdı.
Sabaha hazır olsun diye
çaydanlığı doldurdu,
demliğe çay
koydu.
Şekerliğe baktı, dibinde
az
kalmış, üstüne
ekledi.
Kahvaltı
için
buzluktan ekmek çıkardı,

akşam
yemeği
için çözülsün diye de eti
aşağıya koydu.

Kahvaltı masasını hazırlamak
için masanın
üstündekileri
topladı.
Telefonu
şarja
koydu,
telefon defterini kapatıp
yerine koydu.

Sonra çamaşır makinesinden
ıslak çamaşırları çıkarıp
astı ve makineyi tekrar
doldurdu.
Banyodaki
çöp
sepetini boşalttı. Islak bir
havluyu kurusun diye duş perdesinin
borusuna
astı.
Bir
gömlek
ütüledi, kopuk düğmesini
dikti.
Çiçekleri
suladı.
Esneyerek gerindi ve yatak
odasının yolunu
tuttu.
Çalışma masasının yanından
geçerken durdu,

öğretmene tezkere yazdı, okul
gezisi için para sayıp
ayırdı, eğildi, sandalyenin
altına girmiş ders kitabını aldı, masanın
üstüne
koydu.
Kek tarifleri defterini
çıkardı,
arkadaşına söz verdiği tarifi
bir kağıda yazdı, çantasına
koydu.
Bakkaldan alınacakları not
etti, notu da
Çantasına
koydu.
Sonra gitti, 3'ü 1 arada
temizleme
losyonuyla yüzünü yıkadı,
dişlerini fırçaladı.

Gece kremini ve kırışık
önleyici nemlendiricisini sürdü.

Tırnaklarına baktı,
törpüledi.

İçeriden 'sen yatmaya gitmemiş
miydin' diye seslenen
babama 'şimdi gidiyorum'
deyip
köpeğin
su
kabını
doldurdu.
Kapıları pencereleri kontrol
etti,
holdeki lambayı
yaktı.
Kardeşimin
odasına gitti, oğlan
uyumuş,
lambasını
söndürdü, bilgisayarını
kapattı, gömleğini astı, yerdeki kirli çorapları
toplayıp sepete
attı.
Bana
geldi,
'haydi yat artık, biraz da
yarın çalışırsın,' dedi.

Kendi odasına gitti, saati
kurdu, ertesi gün
giyeceklerini
hazırladı.
6 maddelik acil işler
listesine 3
madde daha
ekledi.
Kendi kendine iyi geceler
diledi,
hayallerinin gerçekleştiğini
gözünün önüne
getirdi.


İşte o
sırada
babam televizyonu kapattı,
ortaya öylece bir 'ben
yatıyorum'
dedi ve gitti yattı.



Sizce bu
işte
bir gariplik yok mu?


Kadınların neden daha uzun
yaşadığını
merak etmiyor
musunuz?

ÇÜNKÜ BİZİM YAPIMIZ UZUN
ÇEKİŞLİ (ve
işimizi bitirmeden öyle çabuk
çabuk ölemeyiz)!


Şimdi bu yazıyı
tanıdığınız
olağanüstü kadınlara gönderin.
Emin olun, hepsi bayılacaktır. SONRA DA
ARTIK
YATIN!...

marketa...



gerçekten burda mısın yoksa rüya mı görüyorum? rüyaların gerçeklerden geldiğini söyleyemem seni görmeyeli uzun zaman oldu yüzünü artık çok zor hatırlıyorum yalnız kaldığımda ve mesafeler sessizliğimiz olduğunda seni gülümserken düşünüyorum ...

14 Kasım 2010 Pazar

diyalog...:)

geçen gün okuldaki diğer arkadaşla bir öğrencimizin arasında geçen diyalog beni krize soktu,aynen aktarıyorum..
arkadaş: Atatürk nerede doğdu,bilen var mı?
öğrenci: evinde..
a: hayır...
ö: yatakta..
a: hayırrr,selanikte..
a: peki nerede öldü?
ö: selanikte..
a: hayır..
ö: mezarda..
a: dolmabahçe sarayında..,nerede doğmuştu peki?
ö: dolmabahçe sarayında...:)
arkadaşa saç baş yolmak ,banada krize girmek düştü...:)

kurban bayramınız kutlu olsun..


öğrencilerimle beraber hazırladığımız bayram kartları:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...